Yeni Seferberlik

Yeni Seferberlik

Çanların sunî iç kargaşa şartlarını ihtar etmek için çaldığı günlerde -1978/1979- her türlü hamlık, ahmaklık ve rastgeleliğin İslamcı Mücadeleyi sekteye uğrattığı bir zemin… Doğrudan Büyük Doğu adına meydan yerine çıkıp tüm hatalı alışkanlıkları darmadağın eden, yazdığı bağlılık ve aşk destanının mükâfatı olarak, yıllardır beklendiği hanenin (Büyük Doğu’nun) canevine kurulan ve bu “muvaffak çizgi”nin mükafatını türlü takdimlerle bizzat Büyük Doğu Mimarı’ndan alan üstün şahsiyet; O’nun hürriyetine hürriyeti ile temas… Bu çerçeveye giren tüm varlık ve düşünce nev’i ve ilgilerini –ki her şey- “kavrayış beşiği-eli”, böylece teorik dil alanının meydana getiricisi İBDA mihrakının yeşerdiği iklime göz atarsak… Büyük Doğu Mimarı büyük temastan yıllar önce yayınladığı bir eserini takdiminde şöyle diyordu: “…başıboş ve serseri sanılan bu rüzgâr, kıvılcım ekilecek kalbleri seçmekte ustadır; o kalbler de, seçmekte, ayıklamakta, bulmakta ve göstermekte usta…”

Mimarlarının hükmünce, Büyük Doğu-İBDA bütünlüğü çeşitli mevzulardaki eserleriyle “suların toplandığı havuz gibi” kendini tamamlamıştır. Örgüdeki terkip keyfiyetinin vasıflanmasına has bu “tamamlık”, insan, toplum ve kainat genişliğine yönelecekler için sayısız alakalandırmalara mevzu bir “ana sermaye” özelliğinde; vesilelerle vurgulamaya çalıştık… Görüyor ve yaşıyoruz ki, tamamlanmış fikir mimarisine kat çıkmanın değil, mimarlarca hibe edilmiş münbit arazilerde ekip biçme ve tüm verimlerle muvazeneli olarak nizam bütünlüğüne geçme mücadelesi gençliğe açılmıştır. İslamcı Mücadele’nin yürütüleceği “ANA ÖRGÜ” tamamlanmış, kurum ve kuruluşlardan ferdî ve içtimaî ilişkilere kadar sinerek toplumun ruh, fikir ve ahlak damarlarında dolaşacak nefes verilmiştir. “Ana Örgü” inşası tamamlandığına, temel strateji “nizam çapı-Başyücelik Devleti”ne mühürlendiğine göre?

Dört yanı tarayıcı bir dua niyetiyle: Fert veya topluluk olarak her bünye kendi serüveni içinde bu hakikati bulacak, gösterecek ve İslamcı mücadelenin realite ortasında, hayatın akışında yaşayan yepyeni tebliği her sahada ifadecilerini bularak dünya çapına iletilecektir. On yıllardır yangından mal kaçırırcasına Anadolu gençliğinin Büyük Doğu-İBDA düşünce ve hareket yangını ile buluşup pişmesini engellemekten başka bir vazifesi olmayan manda ruhlular ise –ki onlar ne mal sahibi ne de bu yangının asıl hedefidir- bu yaygınlaşma karşısında süreç içerisinde silinip gideceklerdir. Tüm insanlık yaşadığımız yüzyıl için bir “dönüm noktası”ndan bahsedecekse eğer, bu noktanın “Büyük Doğu-İBDA” fikir ve aksiyon çekirdeği olduğunu her sahada gösterecek bir “İslamcı Aydın Zümresi”ni meydana getirecek, bütün maksatlarında nihaî hedef noktasını “Büyük İslam İnkılâbı”na sabitlemiş seçkin kadroyu saf saf dizecek ve başıboş kitleleri bu yürüyüşe katacak üstün siyaset doğrultusunda bir güç merkezi hâline geleceğiz.

Safha safha, tabaka tabaka ve mevzi mevzi!


Düşünce, ilim, sanat ve siyaset adına bunca vasıfsızlık ve sefaletin Anadolu insanını esareti altına aldığı, sakat bir sıhhat anlayışıyla hiçbir sarsıcı ve soylu kaygı tezahürünün –hazcı tabiatlardan gelen şeytanî inlemeler bir tarafa- meydanda görünmediği bugün… Evet, tam da bugün!

İslam Tefekkürü ve her alanda İslamcı Mücadele için “dehalar devri” gongunu çalıp dünya hayatından göçen İBDA Mimarı’nın ifadesiyle, “magma tabakasının hakikati” hareketine hız kesmeden devam etmektedir.

Ali Kılıç, Sır Müşterekliği, Letta Yayınevi, sf 93-95, Ankara.

Görüşlerinizi Belirtin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir